21 Eylül 2020 Pazartesi

ZATİL HUBUK GÖK

 

“Ves semai zatil hubuk

Zatil hubuk göğe andolsun,” (Zariyat-7)

"7-"Zatü'l-hubük"  semaya yemin ederim. "Zatil hubük" niteliği,eşsiz bir ifadedir. Bunun  mânâsının ne olduğu hakkında çok şeyler söylenmiştir.

HUBÜK:"Habike'nin de, "Hibâk"in de çoğulu olabilir. "Târika""Turuk" "Misal" "Müsül" gibi.

HABÎKE:Dikkat ve özenle sağlam sanatlı dokunmuş yol yol, menevişli güzel kumaşa denir.

HİBAK  de,rüzgar hoş estiği zaman denizde veya kumda meydana gelen yol yol  kıvrıntılara denir. Saçların çok kıvırcıklığından meydana gelen  dalgalanmalara, yani ondülasyona hubük denir. Kelimenin kökü olan "Habk"  sıkı bağlayıp sağlam yapmak, ve kumaşı sıkı, sağlam ve üzerinde sanat  eseri ortaya çıkacak şekilde güzel bir zemin üzere dokumak anlamına  gelir ki aslı, "sefâkat" yani kumaşı sağlam ve güzel dokumak diye  özetlenmiştir. Birçok kimse, hâreliyollu yollu mânâsı ile "yollara  sahip" diye tefsir etmiştir. Bundanda bazı kimseler yıldızların  yörüngeleri mânâsına kendilerine özel yollar,bazıları da, ilim ve  bilgiye götüren ve yaratanın birliğine, kudretine, ilmine ve hikmetine  delalet eden aklî yolları anlamışlar, bazıları da saman yolları,adına  kehkeşan da denilen samanyollarını söylemişlerdir. Fakat İbnü  Abbas,Katade, İkrime, Mücahid, ve Rebî'den rivayet olunduğuna göre de  "güzel,düzgün yaratılışlı", Mücahid'den diğer bir rivayette de "yapısı  sağlam" diye tefsir olunmuştur. Mânâyı kısaca özetleyen bu ifadeden biz  şunu anlıyoruz ki gökyüzü, yıldızları ve türlü yörünge ve yıldızların  döndükleri yerlerle pek sıkı ve son derece sanatlı bir biçimde dokunmuş  güzel nakışları olan düzgün ve sağlam, üzeri menevişli bir kumaşa  benzetilmiş ve buna yemin ile, onun genel biçiminde tevhîde delalet eden  ve yaratıcısının birlik ve kudretini gösteren güzel ve sağlam uyum ve  ahenk hatırlatılarak sözleri değişik olanlara bir yasaklamada  bulunulmuş, görüş ayrılıklarının tevhide döndürülmesi gerektiği  anlatılmıştır. "Habk" kökü, hem yolları hem de sağlam ve güzel bir  dokuma mânâsını taşıması itibarıyla bunda, dağınıklıkları birleştiren  yüksek bir toplumun manzarasına da işaret vardır. Bunun yedinci sema  olduğunu söyleyenler olmuş ise de "sema cinsi" olması daha uygundur."

ELMALILIHAMDİ

KUR’AN-IKERİM TEFSİRİ

Evren  Big Bang adı verilen patlamayla boyutsuz bir noktadan  oluştu.Başlangıçta bir kuantum kabarcığıydı,ani bir patlamayla  genişlemeye başladı.Bu bildiğimiz patlamalardan farklı,uzayın kendisinin  de oluştuğu bir patlamaydı.10^-35 incisaniyede evrenin genişlemesi ani  bir şekilde artarak evrenin büyüklüğü bir atom boyutundan bir greyfurt  büyüklüğüne ulaştı (Şişme Kuramı).Daha sonra Evren,genişlemesini son birkaç milyar yıl öncesine kadar genişleme hızı azalarak sürdürdü.

Başlangıçta  elektron,proton gibi temel parçacıklardan oluşmuş bir plazma halinde  olan Evren,Big Bang’den 300.000 yıl sonra Hidrojen atomlarının  oluşmasıyla şeffaf hale geldi.

Günümüzde o dönemdeki  madde yoğunluğunu o zaman serbest kalan ışınımı (tüm Evreni dolduran  mikrodalga fon ışınımını) gözlemleyerek ölçebiliyoruz.O zamanki madde  yoğunluğundaki küçük topaklanmalar zamanla büyüyerek galaksi kümelerini  ve galaksileri meydana getirmiştir.Ayrıca ışınım yapmayan ve mahiyeti  henüz bilinmeyen Karanlık Madde etrafındaki normal maddeyi kendine  çekerek galaksilerin oluşmasında öncülük etmiştir.Bugün galaksilerin  içindeki yıldızları ve galaksi kümelerini Karanlık Maddenin bir arada  tuttuğu anlaşılmıştır.Adeta galaksiler ve yıldızlar Karanlık Maddenin  etkisiyle sıkıca ve sağlamca bir arada tutulmaktadır.

 

                                          Mikrodalga Fon Işınımı ve Evren'deki topaklanmalar.


“Kelimenin  kökü olan "Habk" sıkı bağlayıp sağlam yapmak, ve kumaşı sıkı, sağlam ve  üzerinde sanat eseri ortaya çıkacak şekilde güzel bir zemin üzere  dokumak anlamına gelir ki aslı, "sefâkat" yani kumaşı sağlam ve güzel  dokumak diye özetlenmiştir.”

“HABÎKE:Dikkat ve özenle sağlam sanatlı dokunmuş yol yol, menevişli güzel kumaşa denir.”

Elmalılı Tefsir


BOOMERANG deneyini duyunca şok olmuştum.

Kısaca deneyi özetleyeyim...

İlk  gençlik yıllarında Evreni dolduran müziği inceleyen kozmologlar,  verilerin Evrenin yapısı ve geleceğiyle ilgili iddialı öngörülerde  bulunan şişme kuramını (inflation) doğruladığını  açıkladılar.Kuramcılar,Büyük Patlama’nın tek başına açıklayamadığı bazı  gözlemlerin (ör. evrenin

düz oluşu, daha doğrusu düze yakın bir  eğrilikte bulunması, her tarafının benzer özellikleri taşıması gibi)  açıklanmasını sağlayan şişme kuramının geçerli olabilmesi için bu fon  ışınımında küçük farklılıklar bulunması gerektiğini düşünüyorlardı.

1998  yılında BOOMERANG adlı bir proje çerçevesinde Antarktika kıtası  üzerinde 37 kilometre yüksekliğe çıkarılan bir balonda bulunan özel bir  teleskop, fon ışınımında bir derecenin yüz milyonda biri düzeylerine  kadar inebilen küçük değişimler belirledi.

 Bu,sıcaklık  farklılıkları,Evrenin o zamanki yapısında kütleçekimin neden olduğu  yoğunluk farklarına işaret ediyor. Bu yoğunluk farkları, daha sonra  Evrenin gökada kümeleri ve boşluklarla kendini gösteren topaklı yapısını  oluşturacak. Kuram, işte bu yoğunluk farklarının, Büyük Patlama’nın ilk  saniyesinin çok küçük kesirlerinde cereyan etmiş şişme sürecinin, ilk  anda etkili olan kuantum dalgalanmalarını büyük ölçeklere taşımasıyla  oluştuğunu   savunuyor.Şişmenin,kuantum dalgalanmalarıyla oluşup  kaybolan sanal parçacıkları kararlı kılması sonucu ortaya çıkan enerji,  kurama göre basınç dalgaları yaratıyor.Bu basınç (ya da ses) dalgaları,  henüz genç olan Evreni dolduran madde ve ışınım çorbasını, suya atılan  bir taşın oluşturduğu dalgaların havuzdaki yapraklara yaptığı gibi  sıkışık ve seyrek bölgelere ayırıyor. Evreni oluşturan plazma,  kütleçekimin sıkıştırması ve radyasyonun itmesi arasında salınıyor.  Fizikçiler daha önce bu dalgaların harmonik bir dizi oluşturması  gerektiğini açıklamışlardı.Bu nedenle araştırmacılar,bu dalgaların  varlığını kanıtlayacak, birbirini küçülerek izleyen doruklar aradılar.Bu  doruklar,kozmik fon ışınımının ayrıntılı görünümündeki sıcaklık  (yoğunluk) farklarının büyüklükleriyle örtüşüyor. Enerji spektrumundaki  ilk doruk, plazmanın kütleçekim etkisiyle sıkışarak oluşturduğu  görüntülerdeki en büyük topaklara karşılık geliyor. Daha küçük  doruklarsa,önce kütleçekim etkisiyle sıkışıp ısınan,daha sonra radyasyon  basıncıyla çözülüp soğuyan, daha sonra tekrar sıkışıp çözülen,daha  küçük yapılara karşılık geliyor.Farklı zamanlarda BOOMERANG,MAXIMA ve  DASI deneyleriyle enerji spekturumundaki ilk büyük doruk ve onu izleyen  ikinci ve olası üçüncü doruk belirlendi.Ayrıca bu verilerden  faydalanarak baryonik maddedediğimiz  yıldızları,gezegenleri,yıldızlararası gazı  kısacası     bildiğimiz tüm  madde türlerini oluşturan madde türünün Evrenin içeriğinin ancak %4,5  kadarını oluşturduğu saptandı.Evrenin içeriğinin geriye kalanını ise  henüz mahiyeti bilinmeyen Karanlık Madde ve Karanlık Enerji oluşturuyor.

BİLİM ve TEKNİK 14 Haziran 2001

NASA Basın Bülteni, 30 Nisan 2001

Şu cümlelere bir daha bakalım:

“Şişmenin,kuantum  dalgalanmalarıyla oluşup kaybolan sanal parçacıkları kararlı kılması  sonucu ortaya çıkan enerji,kurama göre basınç dalgaları yaratıyor.Bu  basınç (ya da ses) dalgaları, henüz genç olan evreni dolduran madde ve  ışınım çorbasını, suya atılan bir taşın oluşturduğu dalgaların havuzdaki  yapraklara yaptığı gibi sıkışık ve seyrek bölgelere ayırıyor. Evreni  oluşturan plazma,kütleçekimin sıkıştırması ve radyasyonun itmesi  arasında salınıyor.”

Elmalılı Tefsirinin kelimenin anlamıyla ilgili şu bölümüne bakalım:

“HİBAK  de, rüzgar hoş estiği zaman denizde veya kumda meydana gelen yol yol  kıvrıntılara denir. Saçların çok kıvırcıklığından meydana gelen  dalgalanmalara, yani ondülasyona hubük denir.”

Kumluk  sahillerde denizde meydana gelen yol yol kıvrıntılar özellikle sığ  kesimlerde oldukça belirgindir.Çöllerde de bu kıvrıntılara bariz bir  şekilde rastlanmaktadır.Denizde ve sahilde bu kıvrıntıları oluşturan  dalga ve rüzgarın etkisiyken,Evrende bu kıvrımları oluşturan basınç  (ses) dalgalarıdır.

“HUBÜK:"Habike'nin de, "Hibâk"in de çoğulu olabilir. "Târika""Turuk" "Misal" "Müsül" gibi.”

 

 

SUBHANE RABBİYEL AZİYM.

İşlerin sonu:ELHAMDULİLLAHİRABBULALEMİYN.

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

VAROLUŞUN KOZMİK PİYANGOSU;KARBON REZONANSI

  Bildiğimiz anlamıyla yaşam karbon elementi olmadan ortaya çıkmış olamaz.Karbon,kendi türünden diğer atomlarla benzersiz bir birleşme yet...

En Çok Görüntülenen